MücriM
Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız? 112
MücriM
Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız? 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız? Empty
MesajKonu: Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız?   Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız? EmptyPtsi Ağus. 17, 2009 7:17 pm

Hiçbir sebep yokken akraba ziyaretini kesen ve bunu helâl sayan kimsenin Cennete giremeyeceğini, girse de en son girenler arasında bulunacağını bildiren Peygamberimiz (a.s.m.) sıla-i rahmin zaruretini ifade buyurmaktadır. Çünkü bu, farz bir ibadettir.



İnsanın çevresi bir çekirdek olarak başlar, yakın ve uzak akrabalar, komşular ve arkadaşlarla genişler, bir bütünlük oluşturur.



Toplumsal hayatın bir gereği olarak, kendi gücümüzü aşan pek çok meseleyle karşılaşırız.



Problemimizin giderilmesi için özellikle akrabalarımızın yardımına başvururuz.



Düğün hazırlığında, doğum ânında, bir iş kurma konusunda veya bir ölüm olayında ilk aklımıza gelen yakın akrabalarımızdır.



Zaten toplu halde yaşadığı için birbirine muhtaç olma bakımından, insanı, diğer canlılardan ayıran özelliklerden birisi de bu değil midir?



Günümüzde, özellikle kişisel çıkarlar ön planda tutuluyor ve herkes “kendi yağıyla” kavruluyor.



Böyle bir devirde İslâmiyetin sıla-i rahmi, yani akrabalar arasındaki münasebetlerin sağlıklı bir şekilde devamını farz kılmasının ne kadar hayatî bir önem taşıdığı bir defa daha ortaya çıkıyor.



Kur'ân-ı Kerimde akrabaya iyilik etmek, Allah'a, Resulüne ve anne-babaya itaatten sonra zikredilir. Bu ise, mü'minin üzerine büyük bir sorumluluk getirir.



Akraba ziyaretlerini değişik şekillerde devam ettirmek mümkündür.



Yakında ise fırsat buldukça ziyaretlerine git- mek, hal ve hatırlarını sormak, gerektiğinde yardımlarına koşmak, ihtiyaçları varsa elden geldiği kadar gidermeye çalışmak; uzakta ise telefonlaşmak, mektuplaşmak veya selâm göndermek gibi yollarla ilişkiyi devam ettirmek gerekir.



Bu bağ, kişinin hem dünyası, hem de dini için önemlidir. İnsanın rızkının bereketlenmesi ve ömrü nün nurlanması bakımından apayrı bir yeri olduğu gibi, âhirete ait mükâfatı ve sorumluluğu açısından da ihmal edilmemesi gereken bir görevdir.

Hiçbir sebep yokken akraba ziyaretini kesen ve bunu helâl sayan kimsenin Cennete giremeyeceğini, girse de en son girenler arasında bulunacağını bildiren Peygamberimiz (a.s.m.) sıla-i rahmin zaruretini ifade buyurmaktadır.



Pekçoğumuz akraba ziyaretlerinin ve irtibatın tek taraflı oluşundan şikâyet ederiz. Veya karşı taraftan karşılık görmediğimizden yakınırız.



Ayrıca bizler bir iki defa gidip geldiğimiz veya telefonlaşıp aradığımız halde muhatabımızın ihmalini bahane ederek arayı soğutmakta zarar görmeyiz.



Başımıza gelen veya gelmesi muhtemel olan bir hadise Asr-ı Saadette geçmiştir. Bir sahabi gelerek Peygamberimize şöyle dert yanar:

“Yâ Resulallah! Benim akrabalarım var. Ben onları ziyarete gidiyor, sıla-i rahmi yapıyorum, fakat onlar bunu kesiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyor. Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana karşı cahilce hareket ediyor.”



Durumu dinleyen Peygamberimiz şöyle buyurdu:



“Eğer dediğin gibi isen, sanki onlara sıcak kül yediriyor gibisin. Sen bu şekilde devam ettikçe Allah tarafından onlara karşı, seninle dâima bir yardımcı bulunacaktır.”



“Sıcak kül yedirme” tabiri, “Sen onlara iyilik etmekle kendilerini mahcup ediyorsun. Yaptıkları aşağılıktan dolayı sıcak kül yemiş gibi acı duyuyorlar” demektir.



Bir hadiste de karşılık beklemeden akraba ziya- retini devam ettirmenin önemi şöyle açıklanır:



“Karşılık bekleyerek iyilikte bulunan kişi gerçekte sıla-i rahim etmiş değildir. Lâkin hakiki sılacı, kendisinden akrabalık bağı ve iyiliği kesildiği halde ziyaret ve ihsanda bulunan kimse- dir.”

Yakın akrabalar arasında bazı can sıkıcı durumların çıkması, olabilen bir durumdur. Bu soğukluk, başta miras olmak üzere, birbirlerine kız alıp vermede veya gerektiğinde yardımına koşmama gibi durumlarda meydana gelebi- lir. Hattâ ciddi mânâda bir kırgınlık da olabilir. Bu halde dahi, akrabalar arasındaki ilişkinin kesilmemesi gerekir.



Peygamberimiz, “En faziletli sadaka, kırgın olan akrabaya yapılan sadakadır” buyurarak, akrabayı unutmamayı tavsiye eder. Çünkü bu, farz bir ibadettir.



İnsanın dini hayatına bir zarar vermediği sürece yakın akrabaları küstürmenin hiçbir haklı sebebi olamaz.
Ancak insanın dinî hayatını olumsuz etkileyecek bir hal veya inancına aykırı bir hareket akrabadan da gelse hoşgörü ile karşılanmamalıdır.



Çünkü burada Allah'ın rızası öne çıkmaktadır. Bu durumda kırıcı olmamak şartıyla ilişkiler sınırlandırılabilir. Fakat bütün bütün irtibat kesilmemeli.



Gelmesi muhtemel zararları hesaba katarak, onu gidermeye çalışmadan arayı açmak, akla uygun bir davranış değildir.



Konusu geçen sahabi gibi bizim tarafımızdan hep iyilik olmalı, fakat ihtiyatı da elden bırakmamalıdır. (Mehmet PAKSU)

Tefekkür Dergisi

Yazar: Hanimlar.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Akraba İlişkilerinde İhmalkâr mıyız?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Seferilikte namazlarımızı kısaltmak zorunda mıyız? İstersek kısaltmadan da kılabilir miyiz?
» Otobüste namaz kılabilir miyiz, köyümüzde seferi sayılır mıyız?
» Akraba Evliliği Yapılabilir mi?
» İş yoğunluğundan dolayı namazlarımızı kaza edebilir miyiz?
» Kur`an`ı Arapça okumanın faydaları nelerdir? Anlamasak da okumalı mıyız?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: İslami Konular-
Buraya geçin: