PROF. DR. M. ESAD COŞAN RH.A HOCAMIZDAN TAVSİYELER
Size en büyük tavsiyem: Bulunduğunuz dalda vazgeçilmez eleman olmağa çalışın!.. En yüksek eleman olmağa çalışın!.. Her şeyi bilmeğe çalışın, bilmediğiniz bir şeyin kalmamasına çalışın!.. Kütüphaneniz ihtisas kütüphanesi olsun... Hiç bir kimsede bulunmayan kitap, sizde bulunsun... O dilde olmayan, yabancı dilde olan eserleri de kütüphanenize alın...
Adam sizinle konuştuğu zaman, hayretler içinde kalsın... “Ya, adam Rus Edebiyatı'nı da takib etmiş, Alman Edebiyatı'nı da takib etmiş, İngiliz'i de incelemiş, Amerikalıları da incelemiş; kendi sahasıyla ilgili her şeyi biliyor!” desin. Bu bakımdan sizi ilim yolunda çalışmaya davet ederim... Devamlı çalışmaya davet ederim, her gün çalışmaya davet ederim.
من استوى يوماه فهو مغبونٌ
“İki günü de eşit olan, ziyandadır.”
Biz en dinamik toplumuz... Biz, cihanın gözleri üzerinde olan bir toplumuz... Cihanın medet umduğu bir toplumuz. Cihana medet erdirmek için, Allah’ın görevlendirdiği toplumuz biz...
Bizim yolumuz ilim yoludur. İlim, insanı kurtaracak yoldur. İlim, insanı kurtaracak en önemli silâhtır, en önemli vasıtadır. İlme dayanmadan, ilimden müstağni kalarak, ilme bakmadan, ilimden ilgisini keserek, kitapları kapatarak, kütüphanenin semtine uğramadan, olmaz! Hayat devam ettiği için, ilim de devamlı bir ihtiyaçtır.
İlme çok önem verin!.. Kur'an'ı öğrenin, hadisi öğrenin, dinimizi öğrenin!.. Ama, bizim metodumuz sabır ve sevgi metodudur. Meşakkati vardır, sıkıntısı vardır bu yolun... Hizmetin dertleri vardır. Sabrederiz, uykusuz kalırız, aç kalırız, yaralanırız, parasız kalırız... Para vermemiz gerekebilir, çok koşturmamız gerekebilir, terlememiz gerekebilir... Sabredeceğiz ve hizmetimizi severek yapacağız.
Bizim metodumuz sevgidir. Sevgi ile pek çok kapı açılır. Şiddetle açılmayan pek çok kapı sevgiyle açılır. Bizim tasavvuf yolunun metodu sevgidir. Bizim büyüklerimiz, bir çok ülkeleri sevgiyle fethetmişlerdir. Top girmeden, tüfek girmeden, asker girmeden sevgiyle fethetmişlerdir. Bizim metodumuz odur. Yunus'un metodu odur, Eşrefoğlu Rumî'nin metodu odur, İbrahim Hakkı Hazretleri'nin metodu odur. Şeyh Yusuf-u Hemedânî Hazretleri, doksanbin Mecûsî'yi müslüman etmiş... savaşla mı?.. Hayır!.. Kavgayla mı?.. Hayır!.. Severek, dostlukla, ziyaret ederek, evine giderek, gelerek, iyilik yaparak...
Savaş, son çaredir muhterem kardeşlerim!.. Allah yolunda kıtal, savaşma; bıçak kemiğe dayandığı zamandır. Ondan önce yapılacak çok işler vardır.
İslâm'ı bilmeyen insanlar, işi savaş tarafına götürerek, en son işi en başta söyleyerek; müslümanlığı savaş dini, kan dini, hunharlık dini gibi göstermeye çalışıyorlar. Avrupa'nın metodu budur. Bu değil bizim metodumuz!..
Balkanların fütuhatı sevgiyle olmuştur, dervişlerle olmuştur... Ortaasya'nın fütuhatı dervişlerle olmuştur... Endonezya'da İslâm'ın yayılması dervişlerle olmuştur... Afrika'da İslâm'ın yayılması dervişlerle olmuştur... Silâhla olmamıştır!.. Silâhla, harble olmamıştır. Bizim metodumuz sevgidir. Sevmeyi öğreneceksiniz, sevgiyle hareket etmeyi öğreneceksiniz!..
Tekkelerimizde, dergâhlarımızda, tasavvuf yolumuzda bizim öğretmek istediğimiz, sevgidir. Kardeş olun, birbirinizi sevmeyi öğrenin!.. Kusurluyu da kusuruna rağmen sevmeyi öğrenin. Öteki insanları da, “Belki bir zaman gelir, müslüman olur.” diye sevmeyi öğrenin. “Bu İtalyan’dır, bu İspanyol’dur, bu İngiliz’dir, bu Amerikalı’dır; belki müslüman olur...O iman cevherini belki yeşertebilirim, yanına bir sokulayım.” diye düşünün. (05. 05. 1990 - İstanbul)