MücriM
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor 112
MücriM
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Empty
MesajKonu: Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor   Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor EmptyPerş. Ağus. 27, 2009 4:33 pm

Tekman dağlarının eteğinde, Erzurum'un ipek yolu üzerindeki doğuya açılan güzergahında, doğu ekspresinin de geçtiği küçük bir köy, Korucuk. Eski adı Hasankale olan Pasinler ilçesine bağlı ama il merkezine daha yakın. Burası, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin çocukluk hatıralarını bağrında taşıyan bir eski zaman diyarı. Bir zamanların yeşil ve mamur beldesi olan bu coğrafya, Osmanlı Rus savaşlarından başlayıp Kurtuluş Savaşı'yla devam eden zor zamanların, tekrarlayan göçlerin, kıtlık zamanlarının yoksul yüzünü üzerinden atamamış hâlâ. Çamur sıvalı taş evlerin yerini betonarme binalar almış gerçi, yolları düzelmiş, camisi yenilenmiş, kocaman bir misafirhane imar edilmiş. Ama okumak için evinden ayrılan çocukları, ekmek parası için yurdunu bırakıp uzak illere çalışmaya giden delikanlıları, misafirhaneleri şenlendiren kutlu yolcuları dönmez olmuş. Şimdilerde Korucuk, yaşlı bir ananın hüzünlü tevekkülüyle bekliyor aziz evlatlarını.

Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Tr_17773-1



Kavurucu bir yaz sıcağında vardığımız Korucuk'u, eski zamanlardan kalan mekanları görmek, tarihe tanıklık etmek niyetiyle ziyaret ettik. Köy halkının geçmişten bugüne uzanan gelenek göreneklerini yerinde izlemek, yaşlı dedelerin, ninelerin zihinlerinde kalan hatıraları dinlemek, kıymetli şahsiyetlerin gezdiği, dolaştığı yerlerde hayalen dahi olsa izlerini aramak, hiç olmazsa asırlık kabristanında ecdadımıza birer Fatiha göndermek istedik. Saibe ninenin torunu Elif'in ikram ettiği bir bardak soğuk ayranı içmek bile oraya gitmeye değerdi.
Mekanlar orada yaşamış ve yaşayan insanlarla şereflenir. Korucuk'u şerefli kılan da, halen yaşayan halkıyla birlikte yüzyıllardır bu coğrafyaya kutsi izler bırakmış ecdadıdır. Fethullah Gülen Hocaefendi, ailece Alvar'a göçmeden önce 9 yaşına kadar bu köyde yaşamıştır. Ailesi 6 kuşak önce Ahlat'tan gelip Korucuk'a yerleşen Hocaefendi, Küçük Dünyam adlı eserde büyük dedelerinin köye yerleşmesini ve göçleri şöyle anlatır:
<BLOCKQUOTE>
...Korucuk bugün de 70-80 hanelik bir köydür. Bu hanelerden en az ellisi bizimle akrabadır. Köy günümüzde bakımsızdır. O eski, mamur ve zümrüt yeşili köyden bugün eser kalmamıştır. Bağrında bir kudsî emanet gibi sakladığı büyüklerin mezarları istisna edilecek olursa, köyde eski ruh saffetinin ve iman heyecanının da olduğu söylenemez.

...93 Harbinde Dedem Molla Ahmed ve ailesi Korucuk'u terk ederek Sivas dolaylarına gelip yerleşirler. Döndüklerinde köyde taş üstünde taş kalmadığını görürler. Zaten bu arada hep hazırdan götürdüklerini yiyip bitirmişlerdir. Bu göç aileyi maddî yönden iyice sarsmıştır. Korucuk'a döndükten 8-9 sene kadar sonra, yani 1890 yılı civarında, Molla Ahmed vefat eder. Sıfırdan başlayıp yeniden mal-mülk edinirler. İmkanları tekrar genişler. Ancak bu sefer de Birinci Cihan Harbi gelir çatar. Erzurum tekrar bir hicrete sahne olur. Korucuk'ta ya hiç kimse kalmaz ya da çok az aile kalır. Şâmil Ağa, yüklediği beş altı kağnı arabası eşyası ve yiyeceğiyle bütün aile fertlerini de alır, Yozgat'a bağlı Yerköyü'nün köylerinden birine yerleşir. Birkaç sene orada kalırlar. Cihan Harbi'nin sarsıntısı geçince tekrar Korucuk'a dönmeye karar verirler. Dönerken sadece iki merkepleri vardır. Çocuklardan yürüyemeyecek kadar küçük olanı, babaannem kucağına alıp merkebe biner. Diğer aile fertleri başta Şâmil Ağa olmak üzere o kadar yolu hep yaya yürürler. Köy harabeye dönmüş, evler yıkılmış, ahırlar yerle bir olmuş ve ortada gezinen bir-kaç cılız koyun ve keçiden başka davar namına da bir şey kalmamıştır. Aç-susuz günler geçirir, yokluk ve sefaletle mücadele ederler. Ancak Şâmil Dedem azminden bir şey kaybetmez. Bir zamanlar kapısında ırgatların çalıştığı bu hâne fertleri kendi işlerinde birer ırgat gibi çalışırlar. Zaten hiçbiri çalışmaya yabancı değildir..</BLOCKQUOTE>
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Tr_17773-4



Korucuk'ta Hocaefendi'nin ailesine ait olan ev, yani annesi Refia Hanım'ın 8 çocuğunu dünyaya getirdiği, bakıp büyüttüğü, geceleri kaldırıp Kur'an öğrettiği ev ve yanındaki, köyün çocuklarına, gelinlerine, kızlarına gizli gizli Kur'an dersi verdiği odası iyice yıprandığı için tamamen yıkılmış. Bu evin yerinde şimdi daha geniş bir ev yapılıyor.


Ramazan iş zamanına geldi

Korucuk'ta ziyaret ettiğimiz Saibe ve Zehriye ninelerden köydeki Ramazan geleneklerini ve eski günlerin hatıralarını dinledik. 63 yaşında beş çocuk annesi Saibe Gülen'in kayınpederi, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin dedesiyle kardeş. 20 yaşında, Erzurum'dan buraya gelin gelmiş Saibe nine. Refia Hanım'ın köyde yaşadığı dönemleri görmemiş. Ancak, köyü ziyaretlerinde her zaman görüşmüşler. Yıllar geçtikçe genişleyen ve dağılan akrabalar arasında eskisi gibi gelip gitmelerin olmamasından yakınan Saibe nine, Ramazan'daki iftar davetlerinin birbirini görmeye en güzel vesile olduğunu söylüyor.
Korucuk'ta çoğunlukla çiftçilik ve hayvancılık yapılıyor. Tarlalara ay çiçeği, arpa, buğday, mısır ekiliyor. Eskisi gibi hasat elle, orakla değil makinelerle yapılsa da tarla işi yine de insan istiyor. Ramazan'da henüz hasat mevsimi bitmediği için onların oruçlu günleri daha meşakkatli geçiyor. Oğulları ve gelinleri tarla işleriyle uğraşırken Saibe nine de torunlarıyla ilgileniyor, ekmek pişiriyor. "Ramazan'da işimiz var. Arpa buğday dövülüyor, çiçek kesiliyor ama Allah sabrını veriyor." diyor. Korucuk köylüleri her akşam birbirlerini iftara davet ediyorlar. İftarda en çok ayran aşı, kadayıf dolması pişiriliyor.
Ramazan iş zamanlarında gelmeye başlayalı komşularıyla eskisi gibi mukabele okuyamadıklarından yakınan Saibe nine şöyle konuşuyor: "Eskiden kadınlar caminin altında toplanırdı. Hoca Kur'an okur, vaaz verir, biz dinlerdik. Birkaç yıldır iş zamanı oldu. Çiçek kesmeye gidiliyor. Kimse gelmiyor camiye. Ama boş zamanlarında herkes kendine okuyor yine. Biz camiye gitmeyince çocukları da gönderemiyoruz hocaya okumaya. Söz dinlemiyorlar. Ben Kur'an okumayı çocukken köyümde öğrendim. Her sabah kalkar Yasin'imi okurum. Kendi başıma hatim yapamıyorum artık, gözlerim bozuldu artık, zor okuyorum. Gelinime ‘birlikte okuyalım' dedim, ama o yatsıdan sonra okuyor. Ben yatsıdan sonraya kalamıyorum. Bir Yasin'i okurken 3-4 kişi dinlese çoğalır. İş zamanı olsa da akşamları teravihe gidiliyor ama ben gidemiyorum artık. Evde yavaş yavaş kendim kılıyorum."
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Tr_17773-2

Zehriye nine 85 yaşında. Doğma büyüme Korucuk'lu. 4 çocuğu var. 32 yaşında kocası ebediyete göçmüş. Evin tek gelini olduğu için başka bir evlilik yapmamış, çocuklarını büyütmüş. Ailesini hep hayırla yad ediyor. "Nur gölünde yata benim kocam da, kaynanam da. Kaynatam bensiz lokma yemezdi. Nasıl hakkını inkar edeyim." derken gözyaşlarını tutamıyor. Midesinden rahatsız olduğu için oruç tutamıyor artık. Günlerini aklında kaldığı kadarıyla Kur'an'la, namaz, tesbih ve dua ile geçiriyor. "Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa belalar üzerinize sel gibi dökülecekti." Hadisi Şerifini hatırladıktan sonra, Erzurum'un Korucuk köyünde, günde beş vakit elini açıp duaya duran bir ümmi ninenin cümle ümmeti Muhammed'in sağlığı, selameti için yalvardığını bilmek, dünyanın her türlü meşakkatine karşı durmak için güç veriyor.


Han odasında bir aziz misafir

İpekyolu üzerinde bulunduğu için yolcuların ve kervanların konak yeri olan Korucuk, 1925'te çok aziz bir misafiri de ağırlamıştı. Bediüzzaman Said Nursi, Van'da Erek dağında inzivada bulunduğu dönemde devrin hükümeti tarafından alınmış, Doğu'dan Batı illerine sürülen Kürt aşiretleriyle bir kafile halinde yola çıkarılmıştı. Kafile Korucuk'ta iki gün mola verdiğinde Bediüzzaman da bir han odasında misafir edilir. Bu ziyaretin şahidi, o zaman 27 yaşında olan merhum Hacı Münir Bakan o günü şöyle anlatır: "Köyümüze gelenleri tanımıyorduk. Meğer bu kafile Batı Anadolu'ya sevkiyat olarak geliyormuş. Aralarında şeyhler, ağalar ve seyyidler ile Bediüzzaman Hazretleri de vardı. Kendisi ince, narin boylu, sarımtırak saçlı idi. Gözleri ışık kaynağı gibi parlıyordu. Sakalı yoktu. Başında sarığı vardı. Ben bilmediğim için önce Kadirî zannetmiştim. Bizim köyde iki gün kalmışlardı. O yıl kış çok şiddetliydi. Kendisini kimseyle görüştürmüyorlardı. Biz de ziyaret etmeye çekiniyorduk. Kafilenin başındaki yüzbaşı, 'Gelin, bu zatı ziyaret edin. Bu zatın Türkiye'de emsali yoktur. Lâkabı Bediüzzaman'dır. İsmi, Said Nursî'dir.' derdi. O sırada mübarek Ramazan ayı idi..."
Bu han odasının yerine 1980'lerin sonunda büyükçe bir misafirhane inşa edilmiş. Hocaefendi, Türkiye'de olduğu dönemde köye geldikçe burada kalıyor, misafirlerini burada ağırlıyormuş. Ondan sonra eski canlılığı devam etmese de hâlâ köye gelenlerin soluklanma yeri burası.
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Tr_17773-3



Belma Öğretmen: Yaşlı insanlar ben geçerken saygıyla ayağa kalkıyordu

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ilkokul öğretmeni olan Belma Özbatur 1996'da Zaman'da yayınlanan bir röportajında, 1940'lı yıllarda ilk görev yeri olan Korucuk köyünü şöyle anlatıyor: "Karlı bir günde indik köye. Dayımlar ‘seni burada bırakmayız' dedi. Ancak ben "kalacağım" diye ağlayınca teyzem bir süre benimle kalmaya karar verdi. Benim hayalimin çok dışındaki manzaralardı gördüklerim. Ama çok kısa sürede alıştım oraya. Halk çok saygı ve sevgi doluydu bana karşı. Benim uzaktan geçtiğimi gören yaşlı yaşlı insanlar saygıyla ayağa kalkarlardı. Hatta bir gün bir düğünde gelin almaya gidilirken ben de köydeki kadınlar gibi ehrama büründüm ama bir baktım ehramlı olduğum halde herkes beni tanıyor, ben geçerken ayağa kalkıyorlardı. Onlar bana sık sık "öğretmenim sen bize emanetsin, sana gelecek hata bizim iki gözümüze gelsin" diyorlardı. Belma öğretmen İstanbullu genç bir kız olduğu halde yoklukla karşılaştığı Korucuk köyünde 3 sene öğretmenlik yapmış. İlk gittiği sıralarda çocuklara önlük tedarik etme yöntemini şöyle anlatıyor: "Hiçbir öğrencinin önlüğü yoktu, alın desem alacak durumda değillerdi, üstelik onları incitmiş olacaktım. Bu yüzden entarilerinizi getirin dedim. Erzurum'dan bolca siyah boya aldım. Okulun bahçesine büyük kazanlar kurduk. Entarileri boyayarak önlük haline getirdik. Patiskayla da yaka ve kurdele yaptık." Bu sevgiyle dolu üç yıl süren Korucuk köyü günleri bittiğinde ise ayrılışı çok zor olmuş. (Şemsinur Özdemir, Erzurum)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
aSuDe
Admin
aSuDe


Rep Puanı : uğurböcüğü
Mesaj Sayısı : 2142
Site Aktifliği : 6286
Kayıt tarihi : 24/09/08
Yaş : 39

Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Empty
MesajKonu: Geri: Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor   Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor EmptyCuma Ağus. 28, 2009 5:47 am

Ellerine sağlık Adminim o diyarlara gittik sayende..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor Empty
MesajKonu: Geri: Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor   Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor EmptyCuma Ağus. 28, 2009 12:40 pm

Şükürler olsun bende Erzurumda okurken gitmek görmek nasip oldu gülme Sizden de Allah razı olsun..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Korucuk Köyü Evlatlarını Bekliyor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Küçük Ahmed - (Olsa Dünya - Bekliyor)
» Hanımlar, huzur ve mutluluk için eşlerinden ne bekliyor?
» Huzurevleri doldu, yüzlerce yaşlı sıra bekliyor

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Işık İnsanlar :: M.Fethullah Gülen-
Buraya geçin: