MücriM
Gurbet mi zor, sıla mı? 112
MücriM
Gurbet mi zor, sıla mı? 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Gurbet mi zor, sıla mı?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Gurbet mi zor, sıla mı? Empty
MesajKonu: Gurbet mi zor, sıla mı?   Gurbet mi zor, sıla mı? EmptyC.tesi Ekim 03, 2009 7:06 pm

Gurbet zor elbette... Anadan, vatandan, arkadaştan ayrılığın adı gurbet... O yüzden hiç kolay değil.
Hele gurbeti yurtdışında yaşamak... Seher vakitlerinde bir sabah ezanına hasret kalmak, caddelere taşan kalabalıklarda teravih kılamamak... Kandil coşkusunu konu-komşuyla birlikte doyasıya yaşayamamak... Şadırvan başlarında ruhaniler gibi abdest alan cami cemaatine selam verememek, onlarla hemhal olamamak... Sabah işe giderken anne-baba duasını alamamak... Sıkıntılarında, hastalıklarında ya da sevinçlerinde onların yanında olamamak... Hâsılı, sevdiklerinden ve onlara ait her şeyden uzak kalmak... Hepsi ayrı bir ızdırap ve hepsi insanın boğazına çöreklenen yumruk gibi ayrı bir hafakan sebebi...

Evet, gurbet zor... Onun ne olduğunu en iyi garipler bilir. Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. Gurbettekiler garip de sıladakiler ne durumda? İnsanlığa sevgi ve barış götürsünler diye evlatlarını dünyanın dört bir yanına gönderen anne-babaların hissiyatı nasıl acaba? Evlattan ayrı kalmanın ne olduğunu annelerin en büyüğüne sormak lazım. İnsanlığın İftihar Tablosu'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) muazzez anneleri Âmine, daha bebeklik günlerinde sütanneye emanet ettiği biricik yavrusunun hasretini nasıl hissetmişti yüreğinde? Doğumunda meleklerin pervane olduğu, ismini semaların fısıldadığı o en özel insanın annesi olarak yavrusunun yolunu gözlerken gönlü buğu buğu olmadı mı?
Abdestsiz bir kere bile emzirmediği Said'inin daha on-on bir yaşlarındayken ilim tahsili için yuvadan uçup gitmesine nasıl dayanabilmişti Nuriye Hanım! Başkasının tarlasından geçerken haram yemesinler diye hayvanlarının ağızlarını bağlayacak kadar hassas olan Sofi Mirza, evladını bir daha ne zaman görebilmişti?
Daha küçük yaşlarında oğlunu "fark eden" ve altındaki minderi onun altına seren firaset insanı merhum Ramiz Hocaefendi, evladını memleketin diğer ucuna, Edirne'ye gönderirken halet-i ruhiyesi nasıldı? Üç-dört yaşından itibaren oğlunun namazlarına hassasiyet gösteren, aynı zamanda onun ilk öğretmeni olan muallâ valide Refia Hanım, ilk zamanlar çok taraftar olmamasına rağmen bir ömür sürecek bu gurbete hangi saikle katlanabilmişti? Hasta yatağında vuslatın randevusunu bekleyen abide insan, canından çok sevdiği evladına "Git oğlum, burada bir çift göz, orada binlerce göz seni bekliyor; git." derken tarihe ve insanlığa ibretlik bir not düşüyordu aslında...
İyi bir tüccar ya da başarılı bir esnaf olarak yetiştirmeyi düşündüğü biricik oğlunu günün birinde "Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle oğlunu insanlığa hizmet için istiyoruz" diye istediklerinde, tereddüt etmeden "Verdim, gitti" diyen baba ne kahramandır! Herkes oğullarıyla, torunlarıyla altlı-üstlü evlerde otururken, Ramazan'da iftarları, sahurları paylaşırken; evladı yanında olmadığı için ömrünün sonuna kadar bükülmüş beliyle, dermansız kalmış dizleriyle evinin işlerini kendisi yapan o fedakâr anne ne mukaddestir! Yaşıtlarının köşesine çekilip torun sevdiği, dünyasını evlatlarıyla paylaştığı bir dönemde sırf rıza-i İlahi için katlanılan bu fedakârlığın mükâfatını ancak Allah takdir eder.
Ramazan'da ve özellikle bayramda gönlüm bu düşüncelerle buğu buğu olmuştu. Birden Halide teyzenin Ümit'i geldi aklıma. Üniversiteyi bitirdiği güne kadar bir an bile dizinin dibinden ayırmadığı biricik Ümit'i... Muhsin amcayla ne hayaller kurmuşlardı kim bilir? Oğullarını evlendirecek ve birlikte mutlu mesut bir hayat süreceklerdi. Ümit evlendi ama çeyizini bile hazırlamadan bavulunu alıp muhtaç gönüllere sevgi, hoşgörü ve barış tohumlara serpmeye gitti. Ümit kardeşim, annesinin kendisine olan sevgisini ve bağlılığını anlatırken, "Ben annemin Mus'ab'ıyım." derdi. Gerçekten Mus'ab gibi ilk gidenlerden oldu oralara ve dört yıldır hiç gelemedi. Halide anne, tam bir teslimiyetle Ümit'inin gurbetini kabulleniyor. Ve nasıl bir ruh yüceliğidir ki; "Gurbet zor ama olsun; oğlum oralarda iyi işler yapıyor!" diyerek, metanetini ortaya koyuyor.
Ve gözlerini kırpmadan ciğerparelerini insanlığın hizmetine gönderen daha binlerce eli öpülesi anne-baba... Fatih'lerini, Ayşe'lerini, Saliha'larını, Zeynep'lerini, Said'lerini, Haşim'lerini gönderip bağırlarına taş basanlar; bayramı onlarsız geçirenler... Evlatlarıyla bir iftar sofrasını paylaşamayanlar... Telefonlarda teselli arayanlar... Ne mutlu size! Sizler gurbeti sılada yaşıyorsunuz. Ebedi bir beraberlik için geçici ayrılıklara katlanıyorsunuz. "Sabır" deyip adeta kızılcık şerbeti içiyorsunuz. Ama şundan emin olun ki; gösterdiğiniz metanet ve sabırla, ortaya koyduğunuz tevekkül ve teslimiyetle evlatlarınızın bütün hasenatına ortak oluyorsunuz. Âmine annemizin ızdırabını paylaşıyor, Nuriye ve Refia validelerimizin derdini yaşıyorsunuz. Sofi Mirza'nın, Ramiz Hoca'nın ortaya koyduğu ruh yüceliğini sergiliyor ve cennette onlara komşu olmaya yürüyorsunuz...
Zaman-Süleyman SARGIN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Gurbet mi zor, sıla mı?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sıla-i Rahim..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Serbest Kürsü :: Kültür - Sanat :: Beğendiğimiz Yazılar, Şiirler-
Buraya geçin: