MücriM
Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!.. 112
MücriM
Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!.. 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
aSuDe
Admin
aSuDe


Rep Puanı : uğurböcüğü
Mesaj Sayısı : 2142
Site Aktifliği : 6286
Kayıt tarihi : 24/09/08
Yaş : 39

Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!.. Empty
MesajKonu: Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!..   Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!.. EmptyPaz Ekim 11, 2009 7:45 pm

Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!..

Bir komşu veya bir dostla konuşup ayrıldıktan sonra arkamızdan konuşmadığından emin olamıyorsak durum kötü demektir. Böyle dostlukta ne muhabbet gelişmesi olur, ne de itimat duyma hissi kalır. Çünkü arkasından konuşulduğunu düşünen insan, dostlarını hep tereddütle karşılar:
-Kim bilir neler söylüyorlar arkamdan?!. şüphesi içini kemirip durur.

Bu da komşuluk ve dostluk hissini parçalayan bir şüphecilik halini alır.

Bundan olacak ki Hazret-i Kur'an, kardeşinin arkasından konuşup gıybetini yapmayı, o kardeşinin etini yemeye benzeterek ayıplamış, söylediği doğru bile olsa gıybetçiliği kesinkes yasaklamıştır. Ancak, ihtiyaç halinde, doğru bilgiye gerek duyulması durumunda, bilinen gerçek ne ise o bilgiyi doğru vermekte mahzur söz konusu olmamıştır. Böyle bir tanıtıma gerek yokken aleyhtarlık yapıp birinin zaafını, kusurunu nazara vermek, ona olan ilgiyi, hüsnü zannı yok etmek ne kardeşliğe yakışır, ne de samimi bir dostluk ve komşuluğa.

İsterseniz dostluğu düşmanlığa çeviren gıybetin, kul hakkından da ağır sonucunu anlatan Süfyan bin Uyeyne'den bir yorum arz edeyim sizlere de, hep birlikte ibretle okuyup hayretle tefekkür edelim gıybetin kul hakkından da ağır sonucunu...

Bakalım, dört yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen, elliden fazla yürüyerek hacca giden, İmam-ı Şafii gibi zatlara hocalık eden Kufe'nin büyük alimi Süfyan bin Uyeyne, gıybet olayının ağırlığını nasıl açıklıyor bizlere görelim. İkinci hicret asrının büyük alim ve mutasavvıfı diyor ki:

- İnsanın üzerindeki hakların en büyüğü şüphesiz ki kul hakkıdır. Kul hakkı şehitlerden bile affolmaz. Hak sahibiyle bizzat helalleşmedikçe... Bu sebeple üzerinde kul hakkı olan kimse bunu ödemek için hak sahibiyle buluşup mutlaka helalleşecektir. Şayet hak sahibi hayatta değilse mirasçılarına gidecek, hakkı mirasçıya ödeyecek, böylece kul hakkından kurtulması mümkün olacaktır...

Ancak gıybetini yaptığı tanıdığının hakkını böyle ödeyemeyecektir. İnsan gıybetini yaptığı kimsenin mirasçısına varıp da akrabanın aleyhine konuşup gıybetini yapmıştım, o da ölmüş, arkasından sana şu kadar para vereyim de bana hakkını helal et, diyemeyecektir.. Çünkü böyle bir salahiyet verilmemiştir mirasçıya!..

Gıybetini yaptığı kimseyle bizzat görüşerek helallik alacaktır. Bu da ancak mahşerde karşılaşıp, yaptığı gıybetine mukabil sevaplarını verecek, sevapları yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yüklenecek, helalleşmek ancak böyle gerçekleşecektir!. Demek ki gıybet helalleşmesi, kul hakkından da zor bir helalleşme olacaktır.

Neden gıybet helalleşmesi kul hakkından da zor helalleşme olacaktır? Çünkü insanın haysiyeti, şerefi malından üstündür. Malını almak suretiyle hakkını aldığın kimsenin mirasçısına aldığın malı verir, kurtulursun. Ama aleyhinde konuşmak suretiyle itibarını düşürdüğün kimsenin haysiyetini, şerefini parayla satın alıp geri getiremezsin. Onun hesaplaşması şerefine gölge düşürdüğü kimseyle mahşerde yüz yüze gelmekle olacaktır... Sevaplarını verecek, yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yükleneceksin, ancak böyle helalleşebileceksin...

Süfyan bin Uyeyne bu açık seçik yorumuyla demiş oluyor ki:

- Siz siz olun, gıybete dilinizi alıştırmayın, çevrenizle dostluğunuzu, kardeşliğinizi zedeleyecek, itimat ve hürmetinizi yok edecek gıybetçilikten yılandan akrepten kaçar gibi kaçın. Varsa alışkanlığınızla mücadele edin, itimat edilen dost, saygı duyulan komşu vasfınızı hep koruyun, emin dost ve komşu olma özelliğinizi hep muhafaza edin!.. Şayet, mahşerde sevaplarınızı gıybetini yaptığınız kimselere dağıtmak, yetmeyince de onların günahlarını yüklenmek zorunda kalmak istemiyorsanız tabii...

Ahmed Şahin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kul Hakkından da Ağır Olan Gıybet!..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ...Yol uzun ~ Yük ağır...
» Gıybet, söz yangınıdır!
» En Münafıkça Günah: Gıybet
» Mezun olan Penguenler
» Yağmura vesile olan namaz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: İslami Konular-
Buraya geçin: