MücriM
Namaz ve ibadetin anlamı 112
MücriM
Namaz ve ibadetin anlamı 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Namaz ve ibadetin anlamı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Namaz ve ibadetin anlamı Empty
MesajKonu: Namaz ve ibadetin anlamı   Namaz ve ibadetin anlamı EmptyPtsi Kas. 09, 2009 12:38 pm

Namaz ve ibadetin anlamı 60192





Bismillahirrahmanirrahim

Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yani, celâline karşı, kavlen ve fiilen "SübhanAllah" deyip takdîs etmek; hem, kemâline karşı lâfzen ve amelen "Allahu Ekber" deyip tâzim etmek; hem, cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen "Elhamdulillah" deyip, şükretmektir.

Demek tesbih ve tekbir ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında, bu üç şey, her tarafında bulunuyorlar. Hem, ondandır ki, namazdan sonra, namazın mânâsını te'kid ve takviye için şu kelimât-ı mübâreke, otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı, şu mücmel hulâsalarla te'kid edilir.

İkinci Nükte: İbâdetin mânâsı şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp, kemâl-i Rubûbiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.

Yani, Rubûbiyetin saltanatı, nasıl ki ubûdiyeti ve itaati ister; Rubûbiyetin kudsiyeti, pâklığı dahi ister ki, abd, kendi kusurunu görüp istiğfar ile ve Rabbini bütün nekâisten pâk ve müberrâ ve ehl-i dalâletin efkâr-ı bâtılasından münezzeh ve muallâ ve kâinatın bütün kusurâtından mukaddes ve muarrâ olduğunu tesbih ile, "SübhanAllah" ile ilân etsin.

Hem de, Rubûbiyetin kemâl-i kudreti dahi ister ki, abd, kendi zaafını ve mahlûkatın aczini görmekle, kudret-i Samedâniyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde " Allahu Ekber" deyip, huşû ile rükûa gidip, Ona ilticâ ve tevekkül etsin.

Hem, Rubûbiyetin nihayetsiz hazîne-i rahmeti de ister ki, abd, kendi ihtiyacını ve bütün mahlûkatın fakr ve ihtiyacâtını suâl ve duâ lisâniyle izhâr ve Rabbinin ihsan ve in'âmâtını şükür ve senâ ile ve "Elhamdulillah" ile ilân etsin.
Demek, namazın ef'âl ve akvâli, bu mânâları tazammun ediyor ve bunlar için taraf-ı İlâhîden vaz' edilmişler. (Sözler, Dokuzuncu Söz)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:

ABD : Kul,köle.
ÂCZ : Güçsüzlük, kudretsizlik.
AMELEN : Amelce, iş itibarıyla.
AZAMET-İ ÂSÂR : Eserlerin büyüklüğü.
ALLAHÜ EKBER : Allah en büyük ve en yücedir.
BEDENEN : Bedenle,vücuduyla.
CELÂLÎ : Cenâb-ı Hakkın haşmet, büyüklük ve kahrını gösteren; Allah'ın Celâl ismine âit olan.
CEMÂLÎ : Güzelliğe ait olan,güzellikle ilgili.
DERGÂH-I İLÂHÎ : Allah'ın huzuru.
EFKÂR-I BÂTIL : Bâtıl fikirler. Sahte, yalan, gereksiz fikirler.
EHL-İ DALÂLET : Doğru ve hak yoldan sapanlar, îmân ve İslâmdan çıkmış olanlar.
ELHAMDÜLİLLÂH : Her ne kadar hamd ve şükür varsa,ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah'a mahsustur.
EZKÂR : Zikirler, Allah'ı anmalar.
FAKR : Fakirlik, ihtiyaç, yoksulluk, azlık, muhtaçlık.
FİİLEN : Fiille, davranış ve hareketlerle.
HAREKÂT : Hareketler.
HAZÎNE-İ RAHMET : Rahmet hazînesi.
HULÂSA : Birşeyin, bir bâhsin özü; kısaca esâsı.
HUZÛ : Boyun eğmek; alçak gönüllülük.
İN'AMÂT : Nîmetlendirmeler, yiyecek, içecek ve rızık vermeler.
İSTİĞFAR : Cenâb-ı Allah'tan kusurların affedilmesini, günâhların bağışlanmasını isteme.
İSTİHSAN : Beğenme, güzel bulma.
İZHÂR : Ortaya koymak, açığa çıkarmak, göstermek.
KALBEN : Kalb ile, kalp olarak, kalb bakımından.
KAVLEN : Sözle, sözlü olarak.
KELİMÂT-I MÜBÂREKE : Mübârek kelimeler.
KEMÂL : Olgunluk, mükemmellik, eksiksizlik, tamlık.
KEMÂL-İ HAŞMET : Mükemmel uygulama ve idare etme
KUDRET-İ SAMEDÂNİYE : Herşey kendisine muhtaç olan Allah'ın gücü.
KUDSİYET : Yücelik ve pâklık. Kusursuzluk ve noksansızlık.
KUSURÂT : Kusurlar. Noksanlar, eksikler.
LÂFZEN : Sözlü olarak.
LİSÂNEN : Dil ile. Anlatarak.
LİSANÎ : Lisanla ilgili, dile ait.
MUALLÂ : Yüce, âli, yüksek.
MUARRÂ : Yüksek, temiz, kötülükten uzak.
MÜBERRÂ : Temiz, kusurdan uzak ve arınmış.
MÜCMEL : Kısa, öz, muhtasar, sözü az mânâsı çok.
NEKAİS : Noksanlıklar, eksikler.
PÂK : Temiz.
RAHMET-İ İLÂHİYE : Allah'ın rahmeti.
RUBÛBİYET : Cenâb-ı Hakkın her zaman, her yerde ve her mahlûka muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onu terbiye etmesi ve idâresi altında bulundurması vasfı.
RÜKÛ : Eller dizde bel düz olacak şekilde eğilmek.Namazın bir bölümü
SÜBHÂNALLAH : Allah her türlü eksiklikten uzak ve bütün üstün sıfatlara sahiptir demek; tesbih etmek.
SENÂ : Methetmek, övmek.
ŞÜKÜR : Allah'ın nîmetlerine karşı memnunluk gösterme.
TAKDÎS : Mukaddes bilme. Allah'ı noksan ve kusurlardan pâk ve yüce kabul etmek.
TÂZİM : Hürmet, büyük saydığını gösterecek sûrette güzel muâmelede bulunma.
TE'KİD : Kuvvetlendirme.
TAKVİYE : Destekleme, kuvvetlendirme.
TEKBİR : Allah en büyüktür mânâsına gelen Allahü Ekber kelimesini söyleme.
TESBİH : Allah'ın zâtında, sıfatında ve fiillerinde bütün noksanlardan uzak olduğunu ifâde etmek.
TEVEKKÜL : Sebeplere sarıldıktan sonra neticesini Allah'a bırakma, neticeye rıza gösterme.
TAZAMMUN : İçinde bulundurma, içine alma, ihtivâ etme, muhît olma.
TARAF-I İLÂHÎ : Allah'ın tarafı.
VÂZ' : Belirtmek, koymak, bırakmak, göstermek.


changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Namaz ve ibadetin anlamı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Namaz Namaz Namaz Yine ve Elbette Namaz
» Teyemmüm yaparak namaz kılan bir kimse namaz vakti çıktıktan sonra suyu bulsa kıldığı namazı kaza etmesi gerekir mi?
» Aceleyle kılınan namaz, namaz sayılmaz
» Namaz Vakti - Namaz Vakitleri Programı 2.8.4
» Yaptığı teyemmümle namaz kılan kimse namaz kıldıktan sonra suyu bulsa ve vakit de çıkmamış olsa namazı iade etmesi gerekir mi?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Risale-i Nur-
Buraya geçin: