MücriM
Sana da Uçak Alayım 112
MücriM
Sana da Uçak Alayım 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Sana da Uçak Alayım

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Sana da Uçak Alayım Empty
MesajKonu: Sana da Uçak Alayım   Sana da Uçak Alayım EmptyPtsi Ara. 07, 2009 6:07 pm

Üstad'ın talebelerinden Ahmet Feyzi Kul'un lâtife olarak "Köylü" ismini taktığı Mustafa Birlik ağabey, bu sene vefat eden Ali İhsan Tola ağabey için şunları söylüyor:
"İzmir Patlıcanlı Yokuşu'ndaki evime Senirkentli Ali İhsan Tola gelmişti. O, bana evimin bitişiğinde eskiden kalma bir mezarlığın bulunduğunu söyledi. Temelleri kazıyorduk, mahalleden bir çocuk, buraya idrarını yapmış ve anında çarpılmış. Hastaneye kaldırmışlar, doktor, beyin kanaması olduğunu söylemiş. Çocuğun dedesi Hüseyin Efendi namazında bir insandı. Hatuniye Camii'ndeki Sezaî Efendi'ye gitmiş. Sezaî Hoca'nın Namazgâh'ta evi vardı. Geçerken bütün kahve ayağa kalkardı. Herkesin saygısı vardı. Dedesi durumu anlatınca, Hoca, çocuğun gömleğini istemiş, getirmişler. Artık ne yaptı ise, geri götürüp giydirmiş ve iki gün sonra çocuk Allah'ın izniyle şifa bulmuş."


"Sonra orasının Mevlevi Tekkesi olduğunu, vefat eden mühim zatların oraya gömüldüğünü öğrendim. Ayrıca evimizin karşı yanında da Nakşî Dergahı varmış... Evimin böyle bir noktada olduğunu ilk defa Ali İhsan Tola'dan öğrendim. Ben zaten teheccüd vs. gece ibadetleri ile ilgili güzelliklerin bir kısmını da onun yaşayışından öğrendim. Bu hususta gece hayatıma tesiri çoktur. Adalet Partisi'nin kurulduğu günlerdeydi akşam bize geldiler ve yattılar. Gece teheccüde kalktım, baktım Ali İhsan Tola yok. Sabah dükkana gittim, saat on sıralarında geldi. 'Nereye gitmiştin?' dedim. 'Uyuyamadım dışarı çıktım. Kokluca Mezarlığı'na gittim. Ayağım oraya varıvermiş. Sizin valide ile meşgul oldum.' dedi. Kokluca Mezarlığı Altındağ'da. Ayrıca annemin mezar taşında, babamdan ayrıldığı için 'Ayşe Yıldız' yazardı. Bulması normalde mümkün değil... Ben sonradan, tanıyanlar uğrayınca Fâtiha okusunlar diye 'Mustafa Birlik'in annesi' diye bir yazı ilave ettirdim."

"Fuar'a da çıkıyorduk. Ahmet Feyzi ağabeyle Ali İhsan Tola geldiler ve bana 'Risale-i Nurları Fuar'da da teşhir et. Hem şu iki vecizeyi de yazıp astır, dediler: Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba-ı Kur'an'dır. Azametli, bahtsız bir kıtanın, şanlı tâli'siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslam'dır.' Ben de dediklerimi yaptım."

"Ali Bey namında bir taharri memuru vardı, ikide bir gelirdi. 1959 yılları... Bize 'Siz hükümete güveniyorsunuz ama bize bırakmayın takip edin diyorlar, size de hizmetinizi yapın diyorlar. Tavşana kaç, tazıya tut yani.' dedi. Çekip kendisini ikaz ettim. Sadece Ali'den ibaret değildir. Behresiz (nasipsiz) insanlardan da vardı. Hiç imtihansız 27 Mayıs sonrası müftü yardımcısı olan birisi daha vardı. Naturzade Camii'nde görevliydi, bizi takip ederdi. Sonradan Kestane Pazarı'na gelen Kemeraltı Camii imamı İbrahim Kılıç Hoca ile ilk zamanlar Kemeraltı Camii'nin meşrutasında kalırlardı. İbrahim Hoca onun durumunu, yanına gidip gelenleri çok iyi bilirdi... Onun için biz onun mâhiyetini bilirdik. Bir gün elinde bir paketle dükkana geldi. Emaneten durmasını istiyordu, ben kabul etmiyordum. 'Hemen şuraya gidip geleceğim, bu kadar da mı itimadın yok.' dedi ve paketi bırakıp gitti. Biraz sonra polis baskın yaptı. Onun paketini açtılar içinden teksir edilmiş Risaleler çıktı. Alıp götürdüler, paketin ona ait olduğunu söyledim. Allah'tan sardığı kağıtta ismi çıktı. Demek Allah yanıltmış da fark etmemiş... 'Ha bizim Necati mi?!.' dediler ve adamlarını da deşifre ettiler. Bir gün kendisine, nereden geldiklerini, kimin oğlu olduğunu açıkça söyledim. 'Yahu sen benim hakkımda neler biliyormuşsun!' dedi. Ben de 'Artık senin saflığınla benim köylülüğümü yutan yok.' dedim."

"Konyalı Halıcı Sabri ağabey de gelir giderdi... Üstad Emirdağ'da iken kendisine çevreyi gezsin, dolaşsın diye bir araba almışlardı. Onun için Sabri ağabeyi hâkim sorgulamış ve 'Bediüzzaman'a araba almışsın.' demiş. O da 'Evet aldım.' demiş. Hâkim 'Sen herkese araba alır mısın? Bana da alır mısın mesela?' deyince 'Sen de Bediüzzaman Hazretleri gibi benim kalbimi kazan sana da uçak alayım!' demiş. Demiş ama 1948'deki Afyon Mahkemesi'nde bunun bir rövanşı olarak, Üstad ile beraber idamı istenenlerin içinde Sabri Halıcı ağabeyin de ismi vardı."

Mustafa Birlik ağabeyin anlattığı siyasî hayatımızla ilgili olan hatıralar vardı, onlara temas etmedim.
Zaman-Abdullah Aymaz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Sana da Uçak Alayım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Malatya'da Askeri Uçak Düştü
» Ver o “ah”ı bana, namazımı vereyim sana
» Canım Kabe'm Varsam Sana
» Başka Koruyanın Olmamalı Ben Sana Yeterim..
» Rabbin Sana Ne Darıldı, Ne de Seni Bıraktı...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Işık İnsanlar :: Bediüzzaman Said Nursi-
Buraya geçin: