MücriM
SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir 112
MücriM
SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir Empty
MesajKonu: SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir   SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir EmptyCuma Tem. 24, 2009 3:27 pm

İster erkek olun, ister kadın, eğer gusül ihtiyacını sabah namazını kılmaya engel görüyorsanız, kolayca çözebileceğiniz bir mesele yüzünden sonsuz hazineleri kaybediyorsunuz demektir.
Dinimizde gusül ihtiyacı olan bir kimsenin, belirli bir sürede yıkanması farzdır. Bu süre, üzerinden bir farz namaz geçmeyecek kadar olan süredir. Yani, yıkanma ihtiyacını duyduğunuz anın namazını mutlaka kılacak kadar bir süreden önce gusletmek zorundasınız. Diyelim, yıkanma ihtiyacı duydunuz ve o anda öğlenin vakti girdi. İkindi olmadan gusletmeniz ve öğleyi kılmanız şarttır.
Ne yazık ki, bazı gençler, gusül ihtiyacını namazı kazaya bırakmaya bir mazeret sanıyorlar. Hayır! “Gusletmeden namaz kılamazsınız” demek, “Bu sizin için bir engeldir” anlamına gelmez; aksine, “Bir vakit namazı kazaya bırakmadan hemen yıkanın” manası taşır.
Gusül ihtiyacı, özellikle genç, bekâr ya da askerlik, yolculuk, misafirlik gibi özel durumları olan kimseler için önemli bir problemdir. Ama hiçbir zaman namaza engel değildir. Bunun için öncelikle kimi yanlış anlamaları düzeltecek şu kuralları hatırlatmakta fayda var:

a- Gusül için mutlaka sıcak suyla yıkanmanız gerekmez.
Çünkü sıcak su, bir emir değil, bir kolaylıktır. Eğer soğuk veya ılık bir suya dayanabildiğiniz halde çok sıcak olması için zaman kaybetmiş ve namazı kazaya bırakmışsanız, sorumlusunuz. Bir yaz günüydü. Güneşin doğmasına 15-20 dakika vardı. Bir öğrenci evinde misafirdim. Eğer sıcak su arayışına girsem, çok zaman geçecek ve namaz kazaya kalacaktı. Çünkü ne elektrikli, ne gazlı şofben vardı. Suyu ocakta ısıtmak ise çok zaman alacaktı. Yaz olduğu için suyu hiç ısıtmadan guslettim. Biraz üşüdüm, ama kâinattan daha önemli olan namazım kazaya kalmadı. Ama su çok soğuksa ve hasta olma ihtimaliniz varsa, elbette ısıtmanız gerekir. Çünkü dinimiz sağlığımıza aykırı bir şey emretmez. Bununla birlikte, askerde iken kışın bile buz gibi suyla yıkanan imanı sağlam arkadaşlarımız vardı. Onların o sarsılmaz teslimiyetlerine hayran olurdum.

b- Gusül zamanı, köklü bir temizliğin yapılmasını gerektirmez.
Eğer Bir vakit namazı geçmek veya Güneş doğmak üzereyse, hemen farzlarla yetinerek bir an evvel yıkanmanız ve namaza koşmanız gerekir. Bazı gençler, güneşin doğmasına bir saat evvel yıkanması gerektiğini fark eder. Hemen harekete geçmesi gerekirken, uyumaya devam edip namazı kazaya bırakırlar ki, bu hiçbir şekilde doğru değildir. Bir kısmı da, çok geniş vakit olduğu halde o kadar yavaş hazırlık yapar ve banyoda o kadar çok kalır ki, çıktığında güneş doğar ve namaz kazaya kalır. Oysa namazın kazaya kalma tehlikesi varsa, uzun uzun yıkanmak, sabunlanmak ve keselenmek doğru değildir. Yapılması gereken, hemen guslün farzlarını yapıp sabah namazını kılmaktır.
Yine bazı kadınlar, âdet kanamaları bittiği halde köklü bir temizlik yapmak düşüncesiyle daha uygun bir ortam ve geniş bir zaman kolladıklarından birkaç vakit namazlarını kılmıyorlar. Oysa bu da yanlıştır ve sorumlu olurlar. Âdetin bittiğine kesin kanaat getirdikleri andan itibaren bir vakit namazı geçirmeyecek şekilde gusletmeleri farzdır.

c- Gusül için her şeyin en güzel ve en mükemmel olmasını beklemeyin.
Keşke herkesin 24 saat sıcak suyu aksa, banyosu müsait olsa, belki hiçbir problem kalmaz. Ama bazen sular akmaz, bazen ısıtıcı araçlar yetersizdir. Size düşen, her imkânı kullanarak, her formülü deneyerek görevinizi yerine getirmektir. Öğrenci iken su bulmakta ve ısıtmakta büyük sorunlar yaşardım.
Günlerce suların kesik olduğu dönemler yaşadık. Şofbenimiz yoktu. Bir sabah kalktığımda yeterli suyun olmadığını gördüm. Hemen bütün su kaplarının tabanında bulunan birer ikişer litrelik suları birleştirdim. Sonra sifonun deposundaki suyu aldım. Yakınımızdaki bir hayrat çeşmesinin borularında kalan bir iki litre suyu da doldurup getirdim. Çabuk ısınması için gazlı ocağımızın dört gözünü de yakarak, hepsinin üstüne birer miktar su koydum. Böylece tek ocaktaki suyun ısınma zamanının dörtte biri kadar bir zamanda sular ısınmıştı. O kadar hızlı hareket ediyordum ve çırpınıyordum ki, gören beni delirmiş sanabilirdi. Ama her şeye rağmen zafer kazanılmış ve kazaya kalmak üzere olan bir sabah namazı daha kurtarılmıştı. Hazırlık sırası çok heyecanlı, gergin, sıkıntılı ve kaygılıydı. Ama her şey bitip de Rabbimin huzuruna çıktığım an ben en mutlu anımı yaşıyor olurdum.

d- Bazen kalabalık bir yerde kalıyor olabilirsiniz.
Belki aynı anda gusletmesi gereken iki kişi var ve ancak bir banyo bulunuyor. Bu durumda bir kova suyla tuvalette bile yıkanmanız mümkündür. Sadece çıkarken ayaklarınızı iyi yıkayın. Nitekim ilâhiyatçı bir arkadaşım, banyo meşgul olduğu için tuvaleti tercih etmeme şaşırmıştı. Orada yıkanmanın caiz olmayacağını düşünüyordu. Oysa önce zemini soğuk suyla yıkayabilirsiniz.
Belki de kitabın başından beri bu kadar detaylı örnekler vermemi garipseyen, “Bu da yazılır mı?” diyen okuyucum olmuştur. Bunları şunun için yazıyorum: Bu tür basit sebeplerden dolayı namazı kazaya bırakan sayısız genç gördüm. Onları uyardığım zaman, “Allah razı olsun, biz bunu böyle bilmiyorduk” dediler ve hallerini düzelttiler.
Şu yazdıklarımın aynısını veya benzerlerini yaşayan bir kardeşim, kitabı okuduktan sonra daha bir şuurlanarak, koca ömründe sadece bir namazı kazaya bırakmaktan kurtarsa bile kârdır. Çünkü koca bir kâinatı kurtardı ve sonsuz bir hazinenin anahtarını kazandı.

e- Guslettikten sonra bazı kimseler havluyla kurulanmaya ve giyinmeye uzun zaman harcarlar.
Oysa ilk yapılacak iş, baştan itibaren güneşin doğmasına kaç dakika kaldığını öğrenmek ve ikide bir saate bakmaktır. Eğer zaman darsa, kısa sürede kurulanıp namaz kılmaya yetecek kadar giyinip hemen namaza durulmalıdır. İç çamaşırından başlayarak bütün elbiselerimizi giymek şart değildir. Hemen farzı yerine getirecek kadar giyinip namaza başlamak gerekir. Hatta zaman çok darsa ve güneş doğmak üzereyse, bornoz veya havluyla bile kılmanız mümkündür. Onlarla kılmak normal zamanlarda mekruhtur, ama böyle zamanlarda hiçbir şey olmaz.

f- Gusülden sonra vakit çok darsa, namaz kılmaya hemen farzdan başlayabilirsiniz.
Çünkü en önce farzdan sorumluyuz. Onu kılarken de, daha önce geçtiği gibi sadece farz olan kısımları yerine getirip, sünnet ve müstehaplardan vazgeçebilirsiniz. Çünkü önemli olan güneş doğmadan önce farzı yetiştirmektir.
Hayatımda ne zaman bu problemle karşılaşmışsam, birbirinden ilginç formüller uygulayarak Rabbimin huzuruna çıkmayı başardım. Daha doğrusu ben Onun huzuruna çıkmak için ne yapayım diye çırpınırken, O bana imkânlar sağladı, kolaylıklar gösterdi. Çünkü Rabbimiz, Kendisinin huzuruna çıkmak için can atan hiçbir kulunu kendi hâline bırakmaz, elinden tutar, yardım eder ve engelleri kaldırır. Kim ki, namaz kılmak aşkıyla yanıp tutuşmuş, namazın önünde hiçbir engel tanımamış, Allah da onu huzuruna almış, tüm engellerini yok etmiştir.
İşte size namaz kılma şevkiyle coşan bir askerin, nasıl yardımcısız kalmadığını gösteren ibretli bir hatıra:
Muhammed Bozdağ´ın bir arkadaşından aktardığı şu askerin hikâyesini her hatırlayışımda heyecan duyarım. Savaşmaktan yorgun düşen ordu, bir sonraki gün yeniden göğüs göğüse çarpışacak olmanın heyecanı içerisinde uyumaya çalışıyordu. Askerler belki de yarın şehid olacaklar, onlar için bekleşen evlâtları, eşleri ve anaları gözyaşı dökeceklerdi.
Buz gibi gecenin zifiri karanlığında genç bir delikanlı gözlerini açtığında olan olmuştu. Hemen yıkanmalıydı. Yarın bu hâliyle şehid olabilir miydi? Ağladı, içten yalvardı, göğüs kafesindeki kalbi fırtınalar koparıyor, ateş etmek için küçük bir fısıltı bekleyen düşmana karşı tüm hıçkırıkları boğazında düğümleniyordu. Yerinden fırladı. Allah´ın huzuruna temiz gitmeliydi. Siper aldıkları mekânın ilerisindeki gölette yıkanabilirdi. Kardeşlerine, yanındaki nöbetçi Mehmetçiklere anlattı durumunu. Kimse ona engel olamadı.
El yordamıyla gölete gidip suya daldığında bedeni titriyordu, parmakları donuyordu belki, ama ruhu şefkatli Yaratıcının sevgisinin verdiği sıcaklığa gark olmuştu. Bir an gözlerini açtı. Bir manga düşman askeri su almak için kazanlarla gölete gelmiş, kendisi suyun içinde silâhsız ve savunmasız halde kalmıştı. Onu hemen esir almak için silâhlarına yeltenen düşmanlar korkunç bir ürperti içerisinde aniden silâhlarını bırakıp ellerini kaldırdılar.
Sonucu merak ediyor musunuz? Silâhsız bir askerin Allah´a gösterdiği engin sadakatin karşılığında melekler ona yardıma gönderilmiş, meleklerin desteği sayesinde silâhsız bir asker, bir manga silâhlı askeri esir alarak birliğine teslim etmişti.
Belki çok olağanüstü ve hayatınızda karşılaşmayacağınızı sandığınız bir olay bu. Hayır! Canınız pahasına da olsa namazdan vazgeçmediğiniz bir vakitte siz de mutlaka benzer bir olay yaşamış ya da yaşayacaksınız.
O halde ezanla İlâhî çağrıyı duyduğumuz anda bizi Onun huzuruna gitmekten hangi bahane engelleyebilir?

KAYNAK : Sabah Namazına Nasıl Kalkılır? - Cemil Tokpınar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - III-İhtilâm oldum, gusül yapmam gerekir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - VIII-Yatsı ve teheccüd, sabah namazına engel mi?
» SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - I-Çok yorgunum, uykum var
» SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - IV-Güneş doğmak üzereydi
» SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - VII-Saati kurmayı unuttum
» SABAH NAMAZINA KALKMAMA BAHANELERİ - VI-Misafirlikte iken nasıl davranılacak?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Namaz-
Buraya geçin: