Evli kadının kocasının evinde oturması, mutat ev işlerini yapması ve çocuklarının eğitim ve bakımıyla uğraşması, itaat kapsamına girer. Diğer yandan peşin konuşulan mehrini teslim eden koca, eşinin cinsel yönlerinden yararlanma hakkına sahip olur. Kadın önemli bir özrü bulunmadıkça, kocasının cinsel isteklerini geri çeviremez.
Kadının kocasına itaat yükümlülüğünün delili şu ayettir: "Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da onlar üzerinde hakları vardır."(el-Bakara, 2/228)
Hz. Peygamber de (sav) şöyle buyurmuştur: "Eğer bir kimsenin başka bir kimseye secde etmesini isteyecek olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim."(Ebü Davud, Nikah, 40; Tirmizî, Rada, 10; İbn Mace, Nikah, 4) "Bir kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse, cennete girer."(İbn Mace, Nikah, 4; Tirmizi, Rada, 10) "Erkek, eşini yatağına çağırınca, gelmekten kaçınır ve bu yüzden erkek ona kızgın olarak sabahlarsa, melekler sabaha kadar bu kadına lanet eder."(Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7; Ebu Davud, Nikah, 40; Tirmizi, Rada, 10)
Koca, eşinin görüşüp görüşemeyeceği kişi veya aileleri belirleme hakkına sahiptir. Yukarıda belirttiğimiz, kocasından izinsiz çıkabileceği durumlar dışında kadın izinsiz olarak evden çıkmamalıdır. Ancak eşlerin birbirine güveni tam olur ve aile çevresi güvenilir durumda bulunursa, koca bu konuda eşine serbestlik de verebilir. Koca, haklı bir nedene dayanarak karısının mescide veya başka yere çıkmasını yasaklarsa, kadının buna uyması gerekir.
Abdullah İbn Ömer'den (ra) şöyle dediği nakledilmiştir: "Bir kadın Allah'ın elçisine gelerek; Ey Allah'ın Rasülü! Kocanın karısı üzerindeki hakkı nedir? diye sordu. O da; kadının, kocasının evinden ondan izinsiz çıkmamasıdır, dedi. Çıkarsa ne olur? sorusuna Hz. Peygamber; "Allah, rahmet ve gazap melekleri, bu kadına tövbe edinceye veya evine dönünceye kadar lanet eder"dedi. "Eşine zulüm yapan bir koca olması halinde de mi durum aynıdır?"sorusuna Hz. Peygamber; "Zalim bile olsa"cevabını vermiştir. (Ebü, Davud, Nikah, 40; İbn Mace, Nikah, 4; Darimî, Nikah, 38)
Kadının eve bağlı olması onun oraya hapsedildiği ya da kafes arkasına, dar bir alana sıkıştığı anlamına gelmez. Kadın için evi, en hayırlı yerdir. Evi onun mescidi, huzur ve mutluluk yuvasıdır. Hadiste şöyle buyurulmuştur: "Kadın örtülmesi gerekli olan bir varlıktır. Evden dışarı çıkınca şeytan gözünü ona diker. Kadın için Rabbının rahmetine en yakın olduğu yer evinin içidir."(Tirmizî, Rada', 18)
Bu durum kadının evden dışarı çıkınca tesettüre riayet etmesini gerektirir. Çünkü örtünme kadın için koruyucu bir perde vazifesi görür. Kötü niyetli bakışları kırar ve kadın kendisini güvende hisseder.
Kadın nafile oruç için kocasından izin almalıdır. Çünkü kocanın eşi üzerindeki cinsel hakları nafile oruçtan önde gelir. Nitekim Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Bir kadın için, kocası yanında iken ondan izinsiz nafile oruç tutması ve evine ondan izinsiz bir yabancının girmesine izin vermesi helal değildir."(Buharî, Nikah, 86; eş-Şevkanî, Neylü'l-Evlar, VI, 211)