MücriM
Orijinal Bir Hatıra 112
MücriM
Orijinal Bir Hatıra 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Orijinal Bir Hatıra

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Orijinal Bir Hatıra Empty
MesajKonu: Orijinal Bir Hatıra   Orijinal Bir Hatıra EmptyPtsi Tem. 27, 2009 9:20 am

Tataristan'a giden eğitim gönüllüsü Kâmil Bey hatıralarını anlatırken diyor ki: 1995 senesi, bütün öğretmen ve belletmen arkadaşlarımızın çevreyi tanımaları için geziler tertip edip insanlarla, tanışıp görüşmelerini istedik. Tataristan'ın ikinci büyük şehri olan Çallı'daki okulumuzdan bir öğretmenle bir belletmen arkadaş da kuzeydeki Udmurd Cumhuriyeti'nin başşehri olan İjevski'ye gideceklerdi. Bize, "Orada kimlere gidelim? Kimlerde kalalım?" diye sordular. Onlara, "Orada Tatar mahallesi var... Mahallenin de camisi var. İmamla tanışın. Gerekirse camide kalırsınız." dedik.

800 bin nüfuslu olan İjevski'de "İj" isimli arabaların fabrikası var. Arkadaşlarımız ikindi vaktinde şehre ulaşıp Tatar Camii'ne gitmişler. İkindi namazını kılmışlar. Onlar o gün orada kalmayı düşünürken bir kişi yanlarına yaklaşıp büyük bir arzu ile onları evine davet etmiş ve ısrarla, "Sizleri evimde misafir etmek istiyorum." demiş. Normal olarak böyle bir teklife sıcak bakmamalarına ve çok iyi tanımadıkları için gitmek istememelerine rağmen ısrara dayanamayıp peşine düşer ve evine giderler.

Evde bu kişiden başka kimse yoktur, hanımı da başka bir şehirdedir. Onun için bu ev sahibi kendi elleriyle arkadaşlarımıza yemekler yapıp yedirir. Üç gün de başka hiçbir yerde kalıp yatmalarına müsaade etmez. Yataklarını da üç gün boyunca itina ile hazırlar. Çevreyi tanıma adına da bu zaman zarfında hep onlarla beraber dolaşıp çok yardımcı olur. Arkadaşlar da bu arada üniversitenin ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetkilileriyle onun gayretleriyle tanışmış olurlar. Kendileriyle üç gün üç gece titizlikle ilgilenen ve dertleşen bu insanı, bu fedakârlığının sırrını ve hikmetini merak eden arkadaşlarımız ısrarla, "Ağabey, sen bizi yeni tanıyorsun... İlk tanıdığın bizlere neden bu kadar hizmet ediyor, önem veriyorsun?" diye zorlarlar. Adam ısrarlar karşısında dayanamaz ve anlatmaya başlar: "Ben 1990'da bir kaza geçirdim. Tren yolu üzerinde tren arabama çarptı ve ben bir ay komada yattım. Bu koma döneminde rüyamda Peygamber Efendimiz'i (sas) gördüm. Efendimiz'in (sas) yanında iki genç vardı. Bana buyurdu ki: 'Reis Efendi, beş vakit namazını kıl!.. Sana bu gençler geldiğinde muhakkak onlara yardımcı ol ve hizmette kusur etme.' Bu rüyayı unutamadım ve bu rüyadan sonra namaza başladım, fakat o rüyada gördüğüm gençleri bekliyordum. Beş sene önce rüyada gördüğüm gençleri yani sizleri bir anda camide karşımda görünce hemen Efendimiz'in (sas) emrini yerine getirmeyi istedim ve bundan dolayı sizinle ilgilendim ve size hizmet ettim."

Bir kış günü Türkiye'den misafirlerimiz gelmişti. Şerif Ali Bey ve Salih Bey'le beraber birkaç emekli general, bir eski vali ve ANAP milletvekili Galip Demirel Bey vardı. Önce Kazan'a uğramışlardı. Oradan iki günlüğüne Ufa'ya gidip döneceklerdi. Yolcu ettik. Sonra da karşılamaya gittik. Benim arabam Juguli idi ve bir problemi vardı; elektrik kaçırıyordu. Bu yüzden akü şarj tutmuyordu. Havaalanında aküleri değiştirip yeniledim... Ufa'dan dönen misafirleri karşılayıp taksilerimize bindik ama bir türlü benim araba çalışmadı. Ben bir türlü o misafirlerimize arabanın ittirilmesi gerektiğini söyleyemiyordum. Sonra Şerif Ali Bey, "Galiba arabayı iteceğiz!" dedi. Emekli generaller, Galip Bey hepsi ittiler. Ben direksiyonda çok mahcup vaziyette kaldım. Fakat onlar "Bizim için orijinal bir hatıra oldu!" dediler.
Abdullah Aymaz-Zaman
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Orijinal Bir Hatıra
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Said Nursi belediye otobüsünde(Hatıra)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: