Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim.. |
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.''
(Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)
|
| | Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Buradaki övme Allah’ın insanı övmesi, övülme ise Allah’ın övülmesi manasına mıdır? | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
MücriM Admin
Mesaj Sayısı : 1746 Site Aktifliği : 5282 Kayıt tarihi : 24/09/08
| Konu: Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Buradaki övme Allah’ın insanı övmesi, övülme ise Allah’ın övülmesi manasına mıdır? Ptsi Ağus. 03, 2009 8:07 pm | |
| Soru Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Buradaki övme Allah’ın insanı övmesi, övülme ise Allah’ın övülmesi manasına mıdır? Allah’ın övmesi; insanın derecesini yükseltmesi, bereketlenmesi anlamına gelirken, Allah’ın övülmesi de O’na şükür-teşekkür-minnet gibi anlamlara gelmesi midir?Hamd’in bir mastar olarak -ismi fail ve ismi meful- manasına geldiği ve övme ve övülmeyi ifade ettiği doğrudur. Bu iki anlamı göz önünde bulundurduğumuzda, soruda işaret edilen manalar da doğrudur. Hamdi Yazır “hamd” kavramı üzerinde uzun uzadıya durmuş, sorudaki bilgilere de yer vermiştir. Ancak, genel prensip olarak, Fatiha’nın başındaki “hamd” kavramı, alimler tarafından (övülme değil) övme anlamında algılanmıştır. (bk. Taberî, İbn Kesir, Razî, Nesefî, ilgili ayetin tefsiri). Buna göre, öven yaratıklardır, övülen ise yüce Yaratandır. Türkçe’de bunu “övgü” olarak ifade etmek daha uygundur. Meallerde genellikle -Arapçasıyla- “hamd” olarak ifade edilir. Bu geniş yelpazedeki övgüyü ifade ettiği içindir ki, “el-hamdu lillah” ifadesi, “Ne kadar hamd ve övgü varsa, kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, (hangi nimete, iyiliğe yönelik olursa olsun), ezelden ebede kadar, Allah diye adlandırılan Vâcibu'l -Vücûd'a mahsustur.” şeklinde açıklanmıştır. (bk. Nursi, Mektûbat, 367) Bediüzzaman'a göre, "ne kadar hamd varsa" hükmü, istiğrak mânâsına gelen ve bir tarif edatı olan "el" takısından çıkıyor. "Kimden gelirse gelsin " kaydı ise, "Hamd" kelimesinin içinde vardır. "Hamd" bir mastardır. Fiili terk edildiğinden böyle makamda geneli ifade eder. Yine mef'ulün terk edildiği böyle hitabı makamlarda genel anlamlar söz konusu olduğu için "kime karşı yapılırsa yapılsın" hükmüne işaret vardır. "Ezelden ebede kadar" kaydı ise, fiil cümlesinden isim cümlesine intikal kaidesi, sebat ve devama delâlet ettiği için o mânâyı ifade ediyor. "Allah'a mahsustur" mânâsını "Lillah" daki "lam-i cerr" ifade ediyor. Çünkü o "lam" ihtisas ve istihkak içindir. "Vâcibu'l -Vücud" ismi ise, Ulûhiyetin bir gereği ve Zât-ı Zülcelâl'e karşı bir mülahaza unvanıdır. "Lafzullah" bir ism-i a'zam olduğu itibariyle, diğer isim ve sıfatlara delâlet-i iltizamiye ile işaret ettiği gibi; Vâcibu'l-Vücud unvanına da delalet ediyor(a.g.e., a.g.y). İlave bilgi için tıklayınız: [b]Hamd ve şükür arasındaki fark nedir?[/b] | |
| | | | Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Buradaki övme Allah’ın insanı övmesi, övülme ise Allah’ın övülmesi manasına mıdır? | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|