MücriM
Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün 112
MücriM
Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün Empty
MesajKonu: Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün   Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün EmptyCuma Ağus. 28, 2009 1:42 pm

Kur'ân birçok ilmî ve teknik bahse ana maksatlar çerçevesinde özlü ve i'cazlı bir biçimde yer vermiştir. Bu cümleden olarak Kur'ân'ın, yüce Yaratıcı'nın kudret, azamet ve hikmetlerinin bilinmesi namına varlıkta cereyan eden birçok olaya bazen açıkça bazen de işaretler ve ipuçları halinde teması söz konusudur ki, bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

"Allah kimin hidayetini murad ederse, onun göğsünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse onun göğsünü göğe çıkıyormuş gibi dar ve tıkanık yapar.." (En'am, 6/125)
Bu ayetle Kur'ân şu gerçeği dile getirmektedir: İnsan yükseğe çıktıkça basınç düşer ve nefes alması zorlaşır. Şöyle ki, her yüz metre yükseldikçe hava basıncı bir derece düşmektedir. Bu yüksekliğin yirmi bin metreyi geçmesi durumunda ise, özel cihazlar olmadıkça insan nefes alamaz ve ölür.

"Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderip gökten su indirdik, böylece sizi suladık. (Yoksa) siz suyu depo edemezdiniz." (Hıcr, 15/22)

Bu ayet de, henüz yirminci yüzyılda anlaşılan ilmi bir gerçeğin Kur'ân tarafından asırlar önce ifade edildiğinin bir göstergesidir. Rüzgârlar su buharından meydana gelen bulutları birbirine çarpıştırır. Bu çarpışmada bulutlarda pozitif-negatif elektron geçişmesi olur, şimşek meydana gelir. Rüzgârlar bulutları sıkıştırarak yere yağmuru aşılar. Aynı zamanda rüzgârlar, bitkiler üzerinden eserken, erkek tohumları dişi tohumlar üzerine kondurmak suretiyle onları aşılar. Böylece bitkilerde döllenmeye yardım eder. Yine bu ayet gökten inen yağmur sularının yerin dibinde depo edildiğini ve böylece oradan çeşmeler ve kuyular açmak suretiyle canlıların sulanabileceğini anlatmaktadır.

"Her şeyi çift yarattık" (Zariyat, 51/49); "Her tür eksiklikten uzak olan Allah, yerin bitirdiklerinden, nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratmıştır." (Yasin, 36/36)

İlim adamlarının kısa bir zaman önce keşfettiği bir hususu Kur'ân asırlar öncesinden haber vermiştir. Bugün çok iyi bilinmektedir ki, insanlar nasıl çiftse, diğer canlılar da öyle çifttir. Hatta her şeyin asıl maddesi olan atomlar da çifttir. Onların bir kısmı artı, bir kısmı eksi yüklüdür. Ayrıca her şeyde cazibe (çekme) ve dafia (itme) olmak yönüyle de bu ikilik değişik bir şekilde kendini göstermektedir. İkinci ayette ise, o günün insanının müşahedesine arz edilen tablonun dışında, o devre göre bilinmeyen bir kısım şeylerden de bahsedilerek 'daha sizin bilmediğiniz şeyleri de çift yarattı' deniyor.

"Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten biziz." (Zariyat, 51/47)

Bu ayette, ilim mahfillerinde ağırlığını devam ettiren 'mekân genişlemesi' bin dört yüz küsur sene evvel Kur'ân'da söz konusu edilmektedir.

"Güneş de kendi ekseni etrafında bir vakte kadar hareket eder." (Yasin, 36/38)

Kur'ân asırlar önce, eski kozmolojiye rağmen, Güneş'in sabit olmadığını ve kendi ekseninde hareket ettiğini bildirmiştir.

"Sen dağları görür de onları hareketsiz sanırsın, oysaki onlar bulutlar gibi yüzer geçer." (Neml, 27/88)
Yine Kur'ân-ı Kerim, dünyaya ait parçalar olan dağlara dikkat çekmek suretiyle arzın hareket ettiğine işaret etmiştir. Görüldüğü gibi, kâinat kitabının bir tercümesi olan Kur'ân'da -en mükerrem bir varlık olarak kâinata gerçek değerini kazandıran- insanla alâkalı ilmî meseleler ve gerçekler de ihmal edilmeyip, önem ve mahiyetlerine göre yerini almıştır. (Bu konuda daha geniş bilgi isteyenler, Maurice Bucaille'nin 'Müspet İlim Yönünden Tevrat, İncil ve Kur'an' isimli eserine bakabilirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Tefekkür edin ve Kur'an'daki ilmî gerçekleri düşünün
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Misvakın faydalı olduğunu gösteren ilmi araştırmalar var mıdır?
» Bunları içerken bir daha düşünün!
» SABAH NAMAZINA KALKMA FORMÜLLERİ - II-İçten dua edin
» İslâm İçin, Kendinizin Dünyada Kalmış Tek Adam Olduğunuzu Düşünün..
» "Allah'tan hakkıyla haya edin!"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Kur'an-ı Kerim-
Buraya geçin: