Vedâ haccı yolculuğunda, develerle, kâfileler halinde yol alınır. Peygamber hanımlarının da bulunduğu kadınlar kafilesinin develerini Enceşe adında bir siyah köle, erkekler kâfilesinin develerini de Enes b. Mâlik'in kardeşi Berâ b. Mâlik sürer. Sürücülerin her ikisi de güzel seslidir. Onların sesine, musikinin ahengine ayak uyduran develer, bir ara heyecana gelip koşturmaya başlarlar. Bu hâli gören iki cihân güneşi, Enceşe'yi tatlı bir şekilde ikaz eder:
"-Enceşe! Develeri yavaş sür de (taşıdıkları) cam şişeler kırılmasın!" (Peygamberimizin Şemâili, Prof. Dr. Ali Yardım, s: 307-308)
***
Peygamber Efendimizin dadılığını yapmış bulunan Ümmü Eymen, bir gün Peygamber Efendimize gelerek O'nu evine çağırır:
"-Ya Rasûlallâh, kocam sizi çağırıyor!" Allah Rasûlü:
"-O da kim, hani şu gözlerinde beyazlık olan adam mı?" diye sorar. Ümmü Eymen, heyecanlanır:
"-Kocamın gözlerinde beyazlık yok, yâ Rasûlallâh!" diye cevap verir. Fahr-i kâinât efendimiz ısrar eder:
"-Evet, gözlerinde beyazlık var!"
Bir anda beti-benzi atmış olan Ümmü Eymen:
"-Vallahi yok, ya Rasûlallâh!" diye yeminler etmeye başlar. Alemlere rahmet, o güzel nebî, dadısının bu nükteyi anlayamadığını fark ederek, onu tesellî eder:
"-Hiçbir insan yoktur ki, gözlerinde beyazlık bulunmasın!" (Peygamberimizin Şemâili, Prof. Dr. Ali Yardım, s: 308-309)
***
İhtiyar kadının birisi, peygamber Efendimize gelerek:
"-Yâ Rasûlallâh! Beni cennetine koyması için Allah'a duâ edin!" der. Peygamber efendimiz ise:
"-Cennete koca karılar giremez ki!" karşılığını verir.
Verilen cevabın nüktesini anlayamayan kadıncağız, üzülür ve ağlayarak döner gider. Hazret-i Peygamber, yanındakilerden birisini, kadının peşi sıra göndererek:
"-Söyleyin ona! Koca karılar, cennete, ihtiyar olarak girmezler. Zira, Allah Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'de:
"Biz, cennet kadınlarını, dünyadaki yaratılışlarına benzemeyen bir yaratılışta yarattık. Onları, bâkireler kıldık. Onlar, kocalarına gönülden âşıktırlar ve hepsi de birbirinin yaşıtıdır." (Vâkıa, 35-37) buyuruyor, diye haber gönderir. (Tirmîzî, Şemâil)
***
Enes bin Mâlik'in anlattığına göre, adamın birisi, Peygamber Efendimize gelerek, O'ndan kendisini taşıyacak bir binit istemesi üzerine, Allah Rasûlü:
"-Ben, seni dişi bir devenin yavrusuna bindirmek istiyorum!" buyurdular. Adam:
"-Yâ Rasûlallâh, ben dişi devenin yavrusunu ne yapayım, o beni taşıyamaz ki?!" deyince, Peygamber Efendimiz:
"-Devenin büyüğünü de, dişi deveden başkası mı doğurur?!" buyurdular. (Tirmîzî, Şemâil)