MücriM
Kendine gelince önce namazı sordu 112
MücriM
Kendine gelince önce namazı sordu 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Kendine gelince önce namazı sordu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Kendine gelince önce namazı sordu Empty
MesajKonu: Kendine gelince önce namazı sordu   Kendine gelince önce namazı sordu EmptyCuma Tem. 24, 2009 8:43 pm

Tüfek ve kılıçlarla yapılan bu çetin savaşta bir düşman askeri, bir taşın arkasına saklanarak pusu kurar.
Kafkas Müslümanlarının mücahit ve kahraman lideri Şeyh Şamil, Rus ordularıyla otuz yıl kadar mücadele etmişti. İşte o savaşlardan biri olan Gimri Savaşı’nda Şeyh Şamil çok ağır bir şekilde yaralanmıştı. Anlatıldığına göre Şamil’in yaralanma hadisesi şöyle gerçekleşmişti:
Tüfek ve kılıçlarla yapılan bu çetin savaşta bir düşman askeri, bir taşın arkasına saklanarak pusu kurar. Fırsatını bulduğu anda da, üç ağızlı ve oluklu süngüsünü olanca şiddetiyle Şamil’in göğsüne saplar. Göğsüne saplanan tüfeğin namlusu uzun olduğundan bedeni geriye doğru itilmiştir. Bu halde kendi kılıcının düşmana erişemediğini gören Şamil, derhal göğsüne saplanan süngünün kabzasına yapışarak, bütün kuvvetiyle kendine doğru çeker. Mesafe kısalır, fakat süngünün ucu da kahraman Şamil’in sırtından çıkmıştır.
Bu arada mesafesi kısalıp kılıç menziline giren düşman da, Şamil’in bir kılıç darbesiyle ölmüştür. İmam Şamil, son bir gayretle süngü ve tüfeği göğsünden çıkarıp atmış, kurşun yağmuru altında gecenin karanlığından da yararlanarak, yakınlardaki mağaralara doğru büyük bir çabayla yol almaya başlamıştır.
Şamil, orman içindeki mağarada kendi adamları tarafından, bitkilerden elde edilmiş ilaçlarla üç gün boyunca gizli tedavi gördükten sonra, sapa bir dağ köyüne götürülür. Burada yirmi beş gün kendini bilmeden, âdeta ölü bir halde yatar.
Şamil’in şefkatli anası da, bu süre içinde geceli gündüzlü oğlunun başında beklemiştir. Nihayet Şamil, yirmi beş gün sonra kendine gelip gözlerini açar ve başında bekleyen anasına telaşla sorar:
– Anam, namaz vakti geçti mi?
Ne diyeceğini şaşıran kadıncağız:
– Zararı yok yavrum, kaza edersin, der.
Hâlbuki o ölüm uykusu, yüz yirmi beş namaz vakti devam etmiştir.

KAYNAK : Namazı yaşayanlar - Said Demirtaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Kendine gelince önce namazı sordu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kazaya kalan yatsı namazı kılınırken, vitir namazı da kılınmalı mıdır?
» SABAH NAMAZI NASIL KILINIR? III-Namazı resmî ve üstünkörü kılmayın
» Hz. Enes’in namazı
» Namazı engelleyemedi
» SABAH NAMAZI NASIL KILINIR? VI-Büyük camilerde sabah namazı kılın

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Namaz-
Buraya geçin: