MücriM
Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür 112
MücriM
Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür 112
MücriM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tut Elimden Tut Ki Edemem Sensiz Rabbim..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.'' (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16)
“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir'' (Tirmizî, İlm, 14)
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.(Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.)
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10)

 

 Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MücriM
Admin
MücriM


Mesaj Sayısı : 1746
Site Aktifliği : 5282
Kayıt tarihi : 24/09/08

Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür Empty
MesajKonu: Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür   Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür EmptySalı Ağus. 04, 2009 12:52 pm

Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür 60082

Bismillahirrahmanirrahim

İ'lem eyyühe'l-aziz! İnsanların en büyük zulümlerinden biri de şudur ki: Büyük bir cemaatin mesaisine terettüp eden-hasenatı intaç eden-semeratı bir şahsa isnad ve ona mal ederler. Bu zulümde bir şirk-i hafî vardır. Çünkü, bir cemaatin cüz-ü ihtiyârîsiyle kesb ettikleri mahsulâtı bir şahsa atfetmek, o şahsın, icad derecesinde harikulâde bir kudrete mâlik olduğuna delâlet eder. Hattâ eski Yunanîlerin ve Vesenîlerin ilâheleri, böyle zâlimâne tasavvurat-ı şeytaniyenin mahsulüdür. (Mesnevi-i Nuriye, Hubâb)


BEŞİNCİ MESELE: Nasıl ki bir cemaatin malı bir adama verilse zulüm olur. Veya cemaate ait vakıfları bir adam zaptetse zulmeder. Öyle de, cemaatin sa'yleriyle hâsıl olan bir neticeyi veya cemaatin haseneleriyle terettüp eden bir şerefi, bir fazileti o cemaatin reisine veya üstadına vermek hem cemaate, hem de o üstad veya reise zulümdür. Çünkü enâniyeti okşar, gurura sevk eder. Kendini kapıcı iken padişah zannettirir. Hem kendi nefsine de zulmeder. Belki bir nevi şirk-i hafîye yol açar.

Evet, bir kaleyi fetheden bir taburun ganimetini ve muzafferiyet ve şerefini, binbaşısı alamaz. Evet, üstad ve mürşid, masdar ve menba telâkki edilmemek gerektir. Belki mazhar ve mâkes olduklarını bilmek lâzımdır. Meselâ, hararet ve ziya sana bir ayna vasıtasıyla gelir. Sen de, güneşe karşı minnettar olmaya bedel, aynayı masdar telâkki edip, güneşi unutup, ona minnettar olmak divaneliktir.

Evet, ayna muhafaza edilmeli, çünkü mazhardır. İşte mürşidin ruhu ve kalbi bir aynadır, Cenâb-ı Haktan gelen feyze mâkes olur, müridine aksedilmesine de vesile olur. Vesilelikten fazla, feyiz noktasında makam verilmemek lâzımdır.

Hattâ bazı olur ki, masdar telâkki edilen bir üstad, ne mazhardır, ne masdardır. Belki müridinin safvet-i ihlâsıyla ve kuvvet-i irtibatıyla ve ona hasr-ı nazarla, o mürid, başka yolda aldığı füyuzâtı, üstadının mir'ât-ı ruhundan gelmiş görüyor. Nasıl ki bazı adam, manyetizma vasıtasıyla bir cama dikkat ede ede âlem-i misale karşı hayalinde bir pencere açılır, o aynada çok garaibi müşahede eder. Halbuki aynada değil, belki aynaya olan dikkat-i nazar vasıtasıyla, aynanın haricinde hayaline bir pencere açılmış, görüyor. Onun içindir ki, Bazen nâkıs bir şeyhin hâlis müridi, şeyhinden daha ziyade kâmil olabilir. Ve döner, şeyhini irşad eder ve şeyhinin şeyhi olur. (Lemalar, On Yedinci Lema)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:


TERETTÜB : Sıralanmak, gerekmek, netice olarak çıkmak, belirli sebeplerin belirli neticeler vermesi.
HASENÂT : Hayırlar, iyilik ve güzellikler.
İNTÂC : Netice verme, doğurma.
ŞİRK-İ HAFÎ : Gizli şirk.
TASAVVURÂT : Düşünceler. Tasarlamalar.
SA'Y : Gayret, çalışma, emek.
MASDAR : Kaynak, bir şeyin çıktığı yer.
MENBÂ : Kaynak, merkez.
TELÂKKÎ : Anlama, anlayış, kabul etme.
MÂKES : Birşeyin yansıdığı yer, yansıma yeri, ayna.
TELÂKKÎ : Anlama, anlayış, kabul etme.
SAFVET-İ İHLÂS : İhlâs'ın temizliği, safiliği.
KUVVET-İ İRTİBÂT : Bağlılıktaki kuvvet. Kuvvetli bağlar.
FÜYUZAT : Feyizler. İnayetler. Füyuzlar. Mânevi tecelliler.
MİR'AT-I RUH : Ruh aynası.
MANYETİZMA : Hipnotizma; bâzı hareketlerle bir başkasında uyuşukluk tesiri meydana getirme.
NÂKIS : Noksan, eksik, tamam olmayan.


changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mucrim.eniyiforum.org
 
Cemaatin Sevabını Reisine Vermek Zulümdür
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kan vermek orucu bozar mı?
» Zekâtı ne zaman vermek gerekir?
» Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandıkları Dua
» İmamla cemaatin mezhebi aynı değilse namazlar sahih olur mu?
» Orucun Sevabını Kaçıran Şeyler / Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MücriM :: Mânâ :: Risale-i Nur-
Buraya geçin: